Ortodontik tedavinin (tel tedavisinin) olası riskleri nelerdir?
Ortodonti de dahil olmak üzere her türlü tıbbi ve diş tedavisinin bazı riskleri ve sınırlamaları vardır. Neyse ki ortodontide komplikasyonlar nadirdir ve meydana geldiklerinde genellikle önemsiz sonuçlar doğururlar. Yine de ortodontik tedaviye karar verirken bunlar göz önünde bulundurulmalıdır. Ortodontik tedaviyle ilgili ana riskler şunları içerebilir, ancak bunlarla sınırlı değildir:
- DEKALSİFİKASYON: (Kalıcı mine izleri) Ortodonti hastalarının aşırı şeker içeren yiyecekleri yemesi ve/veya dişlerini sık ve düzgün bir şekilde fırçalamaması durumunda diş çürüğü, diş eti hastalığı ve dişlerde kalıcı izler (dekalsifikasyon) oluşabilir. Aynı problemler ortodontik tedavi olmadan da ortaya çıkabilir, ancak tel tedavisi esnasında bu riskler artmaktadır.
- KÖKLERDE KISALMA: Bazı hastalarda ortodontik tedavi sırasında diş köklerinin boyu kısalabilmektedir. Genellikle bunun önemli sonuçları yoktur, ancak bazen ilgili dişlerin ömrü için bir tehdit haline gelebilir. Bu olasılığı kontrol etmek için tedavi sırasında çekilen röntgenlerden faydalanılır.
- İYİ AĞIZ HİJYENİ: Bakteri plağı her gün iyi bir ağız hijyeni ile temizlenmezse, dişleri destekleyen kemik ve diş etlerinin sağlığı etkilenebilir ve diş etlerinin iltihaplanmasına ve destekleyici kemiğin kaybına yol açabilir.
- NÜKS EĞİLİMİ: Ortodontik tedavi sonrası dişlerde pozisyon değiştirme eğilimi olabilir. Bu genellikle sadece küçük bir değişikliktir ve talimatlara göre tutucuların aslına uygun olarak takılması bu eğilimin azaltılmasına yardımcı olacaktır.
- ÇENE EKLEM SORUNLARI: Zaman zaman çene eklemlerinde yani temporomandibular eklemlerde (TME) problemler oluşarak eklem rahatsızlıklarına neden olur. Bu sorunlar ortodontik tedavi olsun ya da olmasın ortaya çıkabilir. Herhangi bir semptom derhal ortodontiste bildirilmelidir.
- DİŞ CANLILIĞININ KAYBI: Bazen bir diş önceki bir kaza sonucu travmatize olmuş olabilir veya dişte büyük dolgular olabilir ve bu da dişin sinirine zarar verebilir. Ortodontik diş hareketi bazı durumlarda bu durumu ağırlaştırabilir ve nadir durumlarda bir dişe kanal tedavisi gerekebilir.
Ortognatik cerrahinin olası riskleri nelerdir?
Bunlar, herhangi bir tedaviye başlamadan önce cerrahınız tarafından sizinle ayrıntılı olarak tartışılacaktır. Özetle, aşağıdakileri içerirler:
- AĞRI VE RAHATSIZLIK: Her ameliyatta olduğu gibi, ortognatik cerrahiden sonra da biraz ağrı olması beklenir. Ameliyatınız sırasında ve sonrasında size gerekli ağrı kesici ilaçlar verilecektir. Rutin ağrı kesici ilaçlar genellikle yeterlidir ve ameliyattan sonraki yaklaşık 2 hafta boyunca ihtiyaç duyulabilir.
- TRİSMUS (AĞZI GENİŞ AÇMA ZORLUĞU): Ameliyattan sonra genellikle ağzınızı ancak birkaç milimetre açabilirsiniz. Ameliyattan sonraki birkaç gün içinde alt ve üst dişlerinizin arasına ortodontik elastik bantlar yerleştirilecektir ki bu lastikler ağzınızın açılmasını daha da sınırlandıracaktır. Şişmeniz azaldıkça normal ağız açıklığına kademeli olarak ulaşacaksanız. Kabaca ameliyattan sonraki birinci ayda bir parmak, ikinci ayda iki parmak, üçüncü ayda üç parmak ağız açıklığı normal kabul edilmektedir.
- ŞİŞME: Yüzdeki şişliğin derecesi her hasta için değişkendir. Şişlik ameliyattan yaklaşık 3 gün sonra artma eğilimindedir, ancak çoğu ilk 1 ila 2 hafta içinde düzelir. Yüzde kalan bazı şişliklerin çözülmesi birkaç ay sürebilir.
- MORARMA: Özellikle alt çene, boyun ve hatta muhtemelen göğsün üst kısımlarında olmak üzere çeşitli derecelerde morarma meydana gelebilir. Bu, ameliyatınızdan sonraki ilk birkaç hafta içinde yavaş yavaş çözülecektir.
- BULANTI ve KUSMA: Ameliyattan sonra oldukça sık görülen bir durumdur ve oluşursa size bu hissi azaltmak için ilaç verilecektir. Kusarsanız, sakin kalmalı ve sıvıyı ağzınızdan çıkarmak için öne doğru oturmalısınız. Yatağınızın başucunda bir aspirasyon cihazı bulunacaktır ve hemşireler bu durumlarla baş etmede deneyimlidir.
- KANAMA ve BRUN TIKANIKLIĞI: Ameliyatından sonra ağızdan (genellikle kanlı tükürük) ve burundan gelen küçük kanamalar normaldir. Yaklaşık 2 gün sürebilir. Burundan gelen kanamaları tampon yaparak ve geri doğru yaslanarak durdurabilirsiniz. Ayrıca ameliyattan sonra burun tıkanıklığı da sık görülür. Bu durum ağır bir soğuk algınlığı gibi hissettirir ve yaklaşık 1 hafta sürer.
- KİLO KAYBI: Ameliyattan sonra iştah azalması ve katı gıdaların çiğnenmemesi nedeniyle hastaların ameliyattan sonraki iki hafta içinde yaklaşık 2 ila 5 kg kaybetmesi olağandır. Çoğu hasta, normal bir diyete devam ettikten hemen sonra bu kiloyu geri alacaktır.
- ÇENELERİN LASTİKLERLE BİRBİRLERİNE BAĞLANMASI: Genellikle ameliyattan sonra çenelerin eski pozisyonlarına dönmelerini engellemek ve ağız kapanışını kontrol etmek için lastiklerle çenelerin sabitlenmesi gerekmektedir. Bu durum yaklaşık 4 hafta kadar sürebilir.
- DEĞİŞEN HASSASİYET VEYA DUYU KAYBI: Alt dudak, çene, dil, damak ve diş etlerinde his değişikliği, his azalması veya duyu kaybı ameliyattan sonra oluşabilir. Bu durum dudakların veya yanakların hareketini etkilemez. Duygu genellikle normale dönse de, aylar alabilir. Bazı hastalarda bu bölgelerdeki his kaybı kalıcı olabilir. Bazı hastalar ayrıca tat algılarında genellikle geçici olan bir değişiklik fark edebilir.
- YENİDEN OPERASYON: Bazen, çeşitli nedenlerle, bir hastanın yeni çene pozisyonlarına uyum sağlamak için ek bir operasyona ihtiyacı olabilir. Bu gerekliyse, genellikle orijinal operasyonu takip eden erken dönemde yapılır (2-4 hafta içinde).